Kayaçların bir düzlem boyunca gözle görülecek miktarda kayma göstermesi olayına faylanma (faulting), bu olay sonucu meydana gelen yapıya da fay (fault) adı verilir.
Faylarda kayma hareketinin oluştuğu düzleme fay düzlemi (fault plane) veya fay aynası denir.
Faylarda kırılma yüzeyinin (fay düzlemi) her iki tarafında yer alan kayaç topluluklarına blok
adı verilir. Fay düzleminin iki yanındaki bu bloklar bu düzleme sürtünerek ve değişik doğrultularda kayarak birbirlerine nazaran yer değiştirirler.
Fay düzleminin üst kısmında kalan bloğa tavan bloğu (hanging wall) altta kalan bloğa ise taban bloğu (foot wall) adı verilir.
Faylar genelde çok belirgin düzlem veya yüzey boyunca gelişen hareketler ile temsil edilir.
Deformasyonun yoğun olduğu kesimlerde bir fay yerine birbirine paralel, yarı paralel gelişen veya hatta birbirlerini kesen fay segmanlarından oluşan fay zonları/kuşakları meydana gelir.
Mukavemeti zayıf olan kayaçlarda net bir kırık gelişmeden ötelenme, deformasyon gelişebilir ve böylece makaslama zonları gelişir..
Fay düzlemi üzerinde kayma ile ilişkili olarak bazı yapılar meydana gelir. Bunların en önemlileri fay çizikleri (slickensides / slickenlines / striations) ve fay kertikleridir (chatter mark). Faylarda kırılma ve blokların birbirleri üzerinde sürtünerek kaymaları, fay düzlemi veya fay zonundaki kayaçların parçalanıp ufalanmasına yol açar.
Fayların tanınma kriterleri
Fayların tanınması için kullanılan kriterler kabaca üç grup altında incelenir:
1. Fayların kendilerine has ve içsel özellikleri
2. Jeolojik ve stratigrafik birimler üzerindeki etkileri
3. Topoğrafya (fizyografik unsurlar) üzerindeki etkileri
1. Fayların kendilerine has ve içsel özellikleri
A. Fay Kayaçları: Kataklastik Kayaçlar, Breş Serisi ve Milonitler
Yerkabuğunun bir bölümünü gösteren şematik blok diyagram: yüzeydeki fay izi ve derinliğe bağlı olarak fay zonu içinde kaya kayacındaki değişiklikleri gösteriyor. Kohesiv olmayan kataklasitler ve südotaklitker yerin 1-4 km derinliğinde gelişirler. Eğer, kuru bir ortam söz konusu ise südotaklitlerin oluşumu 15 km derinliğe kadar mümkün. Milonitler 10-15 km derinlikte ve 250-350 °C sıcaklık koşullarında oluşmaya başlar.
Kataklastik kayaçlar: (A) iri kireçtaşı parçalarından oluşan megabreş; (B) Kataklasit
Kataklasit
Milonitin içinde gelişmiş ultramilonit: Kuvars-feldispat ve biyotiten oluşan iri
taneli bir kayaç.
B. Fay Düzlemi Üzerindeki Yapılar
Faylar bir çok fiziksel özellik içerirler; bu özelliklerin hepsini tek bir mostrada bulmak bir şanstır! Fay yüzeyi boyunca gelişen yapıların tespit edilmesi ve ayrıntılı incelenmesi fayların genel özelliklerinin ortaya konmasında oldukça önemli veriler sunar. Arazide fay düzlemleri genelde düz ve parlatılmış yüzeyler (fay aynası / slickensides) olarak karşımıza çıkarlar. Parlaklık fay bloklarının hareketi sırasında fay yüzeyindeki kayaçların kırılıp-ufalanarak sürtünme nedeniyle kaygan-parlak zemin oluşturması meydana gelir.
Fay düzleminin görülmesi fay varlığının kesin kanıtıdır. Parlak yüzeylerin görülmemesinin nedeni fay bloklarının kayaç yapısının parlaklık kazanmamasına elverişli olmaması veya oluşan parlak yüzeylerin daha sonra gelişen alterasyon sonucu bu özelliklerini kaybetmesidir.
Fay düzlemi üzerinde kayma ile ilişkili olarak bazı yapılar meydana gelir: (i) fay
çizikleri; (ii) fay tepecikleri ve (iii) fay kertikleridir (chatter mark)
Fay çizikleri (slickenlines / striations) çok güçlü yönlenme gösteren linear yapılardır; fay boyunca gerçekleşen harekete paralel gelişirler ve fay bloklarının gerçek hareket yönünü gösterirler. Çoğunlukla fay blokları arasında kalmış sert tanelerin veya düzgün olmayan fay yüzeyinin diğer fay bloğunu oyması veya düzleme saplanması sonucu oluşan çizik veya derin oluklar (fay olukları) şeklinde gelişebilirler.
2. Jeolojik ve Stratigrafik Birimler Üzerindeki Etkileri
A – Yan Yana Gelme (Juxtaposition)
Fay düzlemleri boyunca gerçekleşen hareket genelde aynı istife, ortama veya dizine ait olmayan (yaşları, kökenleri, oluşum ortamları, kökenleri hep farklı) kaya topluluğunu yan yana getirir:
B – Eksik/Kayıp ve Bindirme/Tekrarlanma Alanları (Ommision and Repetition of Strata)
C – Sürüklenme (Drag) Kıvrımlar
Fay bloklarındaki tabakaların uç kısımlarında fay düzlemine yaklaştıkça kıvrımlanma görülür. Bu durum, faylanma ve fay düzleminin sürtünerek kayması nedeniyle buradaki tabaka uçlarının hareket yönününe doğru kıvrılmasıyla oluşur.
D – ‘Rollover’ Antiklinal (Ters Sürüme Kıvrımı)
E - Yapıların devamsızlığı
Kimi jeolojik yapıların belirli hatlar boyunca kesilmesi bir faya işaret edebilirler
i. bir diskordans (taban çakıltaşı, aşınma kanalları, fosil toprak seviyesi),
ii. ‘ammonitico rosso’ gibi kılavuz bir seviye,
iii. kömür veya kuvars damarı,
iv. mineralleşme zonu
v. jeolojik yapı: milonit zonu, kıvrım, eklem
vi. sokulum (kontak metamorfik zon, anklav, dayk, sil, vs) olabilir.
F - Tabaka/Birimlerin Tekrarlanması veya Kaybolması
Arazi çalışmaları sonucunda hazırlanan harita üzerinde sırasında olması gereken tabakaların yokluğu veya aynı tabakanın tekrarlanması genelde bir fayın varlığına işaret eder. Bir genelleme yapılacak olursa tabakaların tekrarlanması normal fayın, eksik olması ise ters fayın varlığını işaret eder.
G – Ani litoloji / Fasiyes Değişiklikleri
Çizgisellikler boyunca ani fasiyes değişiklikleri fayın önemli kriterlerindendir.
H – Silisleşme ve Mineralleşme
Fay zonu boyunca kayaçların kırılıp, parçalanması ve breş oluşumu, buralarda yeraltı sularının veya çeşitli kimyasal solüsyonların hareketi için son derece elverişli bir ortam hazırlar. İçerisinde çeşitli maddeleri erimiş olarak bulunduran yeraltı suları bunların içerisinde dolaşırken, zamanla bu içerdiği kimyasal maddeleri kristal haline dönüşerek, breş zonundaki boşlukları doldurur. Böylece kırıklı, çatlaklı ve breşik fay zonları, zamanla çeşitli mineral yoğunlaşmalarına sahip olur. En çok rastlanan mineralizasyon, kuvars oluşumu ile meydana gelen silisleşmedir. Bu olay sadece kuvars oluşumu için değil, diğer minerallerin çökelmesi için de geçerlidir. Bazı fay zonlarındaki mineralizasyonda ekonomik değere sahip önemli maden yatakları geliştiği de görülür. Bunlar çok defa fay zonlarındaki damar halinde maden yatakları olarak işletilir.