DÜZLEMSEL VE ÇİZGİSEL YAPI UNSURLARI


Tabaka, klivaj, fay, damar ve çatlak gibi düzlemsel yapı unsurları ile kıvrım eksenleri, fay ve çatlak izleri, lineasyon gibi çizgisel yapı unsurlarının doğadaki duruşları onların doğrultu, eğim yönü ve eğim açıları ile veya sadece eğim yönü ve eğim açıları ile gösterilir.



Doğrultu ve doğrultu yönleri

Düzlemsel bir yapı unsurunun doğrultusu, o unsurun kendisi ile yatay düzlemle yapmış olduğu arakesittir.

Doğrultunun değeri, arakesitin o noktadaki kuzey-güney coğrafik doğrultuyla yapmış olduğu açının derecesidir.

Genellikle kuzeyden itibaren doğuya veya batıya doğru olan dar açı K30D (N30E) veya K30B (N30W)  şeklinde söylenir ve yazılır.

Doğrultu iki yönlüdür, aralarında 180° lik bir açı vardır (K30B = G30D). Bu nedenle yönlerden birinin Seçilmesiyle doğrultunun duruşu saptanmış olur.

Çizgisel bir yapı unsurunun doğrultusu bu unsurdan geçen düşey düzlem ile yatay düzlemin arakesitidir.

JEOLOJİK HARİTA ve KESİTLER


 Yerbilimleri ile ilgili tüm çalışmalarda, jeolojik harita ve kesitlerin önemleri çok büyüktür.
Jeolojik haritalar;  Çalışma alanındaki önemli jeolojik yapıları, yatay düzlem üzerinde (harita planında); 


Jeolojik kesitler ise;  Düşey düzlem üzerinde (enine kesit planında) göstererek, bölge yapısını tanımamıza yardımcı olurlar. 

Jeolojik haritalar:

Yeryüzünün belli bir kesimindeki veya tümündeki jeolojik verileri; yani genel olarak kayaç türlerini, kayaçların yaşlarını ve yapılarını, heyelan, kumul, alüvyon, moren, krater gibi jeolojik olaylara bağlı olarak meydana gelmiş yüzey oluşuklarını; çeşitli çizgi, desen, renk ve simgelerle gösteren haritalara jeolojik haritalar denir.

Jeolojik haritalar belli bir derinliğe kadar yer kabuğunun bileşimini ve yapısını da yansıtırlar.

Bu derinlik genel olarak haritalardan jeolojik kesitler çıkarmak ve kısmen de sondajlardan ve haritalardaki verilerden yararlanılarak, yorum yapmak yoluyla belirlenebilir.
Jeolojik haritalar doğrudan açık arazi görünümünü yansıttıklarından dolayı jeoloji çalışmalarının da özüdür.

Jeolojik haritalarda mostra kavramı önemlidir.

Bilindiği üzere formasyon, tabaka vb. gibi çeşitli litoloji topluluklarını ifade eden kavramlara kaya birimleri adı, kaya birimlerinin arazi yüzeyinde görüldüğü alanlara da mostra (kayabirimlerinin yüzeylenmesi) adı verilmektedir.

Bir mostranın genişliği, ilgili birim tabakalarının yeryüzüne ulaştığı yerdeki genişliğidir.
Mostra kalınlığı ise ilgili birimlerin en alt ve en üst sınırı arasındaki dikey mesafedir.

JEOLOJİK KESİTLER




Bir bölgenin jeolojik durumu tam olarak yalnızca jeolojik haritalar ile açıklanamaz. Jeolojik unsurlar haritalarda ancak iki boyutlu olarak gösterilebilir.

Litolojik ve yapısal unsurların derine doğru değişimleri ancak jeolojik kesitler ve blok diyagramlar ile mümkün olmaktadır.

Kesit düzleminin duruşuna göre jeolojik kesitler



                  a- Düşey jeolojik kesitler
                b- Eğik jeolojik kesitler
                c- Yatay jeolojik kesitler olarak sınıflandırılabilir.



Jeolojik çalışmalarda yaygın olarak düşey jeolojik kesitler kullanılmaktadır. Diğer ikisi ise ancak özel durumlarda kullanılır.

Jeolojik kesit çıkartılırken bazı noktalara dikkat etmek gerekir. Şöyle ki:

Jeolojik kesitlerin doğrultusu ve sayısı jeolojik yapıyı en iyi ve tam yansıtacak şekilde seçilmelidir.

Bir jeolojik kesitte kesit doğrultusu, kesitin geçtiği yerdeki dağ, dere tepe, yerleşim merkezlerinin isimleri, yatay ve düşey ölçek belirtilmelidir.

Kesitteki litolojik birimler boyama, desenleme veya numara ve simgelerle gösterilebilir.

V KURALI


Jeolojik harita alımında temel amaç, kayabirimleri arasındaki sınırları çizmek ve o bölgenin jeolojik görünümünü belli ölçeklerde küçülterek harita planlarına aktarmaktır.

Ancak bu işlem yapılırken, sınır çizgileri ile topografya arasındaki bazı ilişkilere dikkat etmek gereklidir.

Çünkü, jeolojik haritadaki sınır çizgileri ile, arazi topografyası arasında yakın bazı önemli ilişkiler bulunur.

Düzlemsel jeolojik yapıların (örneğin tabaka, fay vb), özellikle dere veya vadilerde görünümleri çoğu kez V harfine benzeyen şekiller meydana getirir.


Bu yapılar dere ve vadi yataklarında ortaya çıkar.

Bu durum, düzlemsel yapıların eğimleri ile vadi eğimleri arasındaki ilişkilerden kaynaklanır.
Tüm jeolojik harita çizimlerinde tabaka, fay vb. gibi düzlemsel yapıların konumları ile arazi topografyası arasında gelişen değişmez bu ilişkilere V - Kuralı adı verilmektedir.

Bu ilişkilerin iyi bilinmesi, sağlıklı ve en doğru jeolojik harita yapımında son derece önemli olmaktadır.


Tabaka sınırlarının vadilerde yaptıkları şekillere dikkatlice bakılacak olursa, bunların;

  • YATAY TABAKA sınırlarının vadilerde eş yükselti eğrilerinle tamamen paralel olarak geçtikleri,
  • DÜŞEY TABAKA sınırlarının vadilerde dümdüz ve doğru hatlar şeklinde geçtikleri,
  • EĞİMLİ TABAKA sınırlarının ise vadilerde V—şekilli enteresan modeller oluşturduğu görülecektir.

EŞ YÜKSEKLİK DOĞRULARI


Doğrultu çizgileri



Jeolojik haritalarda en önemli yapı kontur doğrultu çizgileridir.

Harita üzerine çizilen kaya birimleri ile ilgili birçok stratigrafik ve yapısal özellik ancak doğrultu çizgileri yardımıyla belirlenebilmektedir.

Doğrultu çizgileri, tabaka düzlemi üzerinde doğrultu istikametine paralel ve yatay olarak çizilmiş çizgilerdir.

Gerek tabaka düzleminin doğrultusu ve doğrultu çizgilerinin değeri, bunların coğrafi kuzey ile yaptığı dar açıyla belirlenir.

Ancak her ikisi arasındaki en temel fark, doğrultu çizgileri, bulunduğu hat boyunca tabaka düzleminin deniz seviyesine göre hangi yükseklikte olduğunu gösterir.


Her bir doğrultu çizgisi deniz seviyesine göre belirli bir yüksekliği temsil eder.

Bu yükseklik değeri de çoğu kez doğrultu çizgileri üzerinde yazılı olarak gösterilir.

Jeolojik haritalarda doğrultu çizgileri arasındaki mesafe, keyfi ancak her yerde sabit alınır.